Ey Hanım Kardeş!
Bu eser boyunca, SORULU-CEVAPLI bir metodoloji ile konuşma şeklinde kitabımızı kaleme alacağız. İlk sorumuzla birlikte, kainatın esas amacının da kulluk, yani ibadet etmek ve Allah'ı bu sayede tanımak olarak başlayacağımız bu yolculuğumuz boyunca hem iç dünyamızdaki hakikati keşfederek ve hem de varlık aleminin nihayetinde yaratılış amacını çözerek aklımızdaki islamın temel meselelerini genel olarak öğreneceğiz..
"Cennet Annelerin ayakları altındadır." (Hadis-i Şerif)
Şüphe yok ki kadınlar erkeklerin dengi, benzeri ve eşidir. (Hadis-i Şerif)
Kadın beş vakit namazını kılar, yılda bir ay orucunu tutar, ırzını muhafaza eder ve kocasına itaat ederse cennet kapılarının dilediğinden girsin. (Hz. Muhammed S.A.V.)
"Evi için en faydalı kadın, geçimi en kolay ve masrafı en az olanıdır." (Hazreti Aişe R.A.)
"Şüphesiz ki, ben insanları ve cinleri ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.."
Kur'an (Zariyat suresi, 56. Ayet)
SEVGİLİ Hanım Kardeş!
Bu eser, önceki izlediğimiz araştırma yönü kuvvetli olan eser metodolojisinin tersine, öncelikle islamın temel bilgilerini ve öğretilerini özet olarak vermeyi amaçlamaktadır. Bir insan, anne karnından kainata ilk gözlerini açtığı anda günahsız ve temiz bir fıtrat üzere doğmuştur. Fakat aynen bir nehirdeki kabarcıkların ve kaynaktan yeni çıkan bir suyun kaynağından uzaklaştıkça kirlenmesi ve o şeffaf kabarcıklara değişik renklerin müdahalesi ile o ilk saflık ve temizlik nasıl bozuluyorsa, işte insan da aynı şekilde rabbini gerekli şekilde tanıyıp ibadet etmediği takdirde günah kirleri ve isyanlar ile o saflığını ve temizliğini bozacaktır. Çünkü, insanın yaratılışı islam fıtratı üzerinedir ve eğer Allah'ın emir ve yasaklarından uzaklaşırsak, işte o zaman biz de benzer şekilde o kabarcıklar ve su misali aslımızdan kopup gideriz ve günah deryaları içerisine gark oluruz. Düşünün bir kez! Allah size şu dünya misafirhanesine müslüman olarak tertemiz, günahsız, pırlanta gibi berrak, pırıl pırıl ve adeta Cennet çiçeklerinden bir çiçek misali dünyaya indirmiş olup ve öyle dahi yaratmıştır.
SEVGİLİ peygamberimiz (S.A.V.) Hz. Muhammed (Aleyhisselam): «Her doğan çocuk, İslam fıtratı (yaratılışı) üzerine tertemiz, günahsız, tam bir müslüman olarak doğar» buyurmuştur.
İşte! Yeni doğan bir çocuk nasıl ki, hiç kimseye kötülük düşünemezse, gerçek müslüman ahlaklı kimseler de, dünyada hiç bir kimseye kötülük yapmayı düşünemez. İşte bu yüzden, İslamın da yeni doğmuş bir çocuk gibi pırıl pırıl, tertemiz olduğu ve her asırda Allah tarafından yenilenmekte olduğu semavi suhuflarıyla, gelen uyarı, ikaz ve işaretleriyle her asırda yenilendiği gibi, zamanımız için de geçerli olup, islamın temel esasları zamanımız için de değişmeden uygulanagelmekte ve hiç bozulmadan KIYAMET'e kadar devam edeceği – az kalan bir mü'min cemaat tarafından da yürütülmüş olsa – dahi bundan sonra da zamanın değişmesiyle bozulmayacağı ve KIYAMET'E kadar devam edeceği hadislerde bildirilmektedir.